Fitch Ratings Türkiye Analisti Morales: Türkiye ekonomi politikasına güvenimiz arttı
Uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, geçen hafta Türkiye’nin kredi notunu ‘B’den ‘B+’ya ve not görünümünü “durağan”dan “pozitif”e çıkardı.
Bu önemli gelişme, yabancı yatırımcının Türkiye’ye yönelmesine vesile oldu.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings’in Kıdemli Direktörü ve Analisti Erich Arispe Morales, bir açıklama yaparak, Türkiye’nin mevcut politika ekseninin daha dayanıklı olduğuna ve politikaların sürdürüleceğine güvenlerinin arttığını belirtti.
Morales, Türkiye’nin enflasyonla mücadele sürecinde istikrarlı ilerleme olduğuna ilişkin göstergeler ve yeniden dengelenme sürecinin enflasyonda sürdürülebilir bir düşüşe yol açacağına yönelik artan güven oluşturulmasının, not yükselmesini sağlayacak faktörlerden olduğunu vurguladı.
Enflasyon öngörüsünü paylaştı
Erich Arispe Morales, enflasyonun bu yıl ortalama yüzde 58 seviyesinde gerçekleşmesini ve yüzde 29’a inmesini beklediklerini belirterek, Türkiye ekonomisine yönelik şu ifadeleri kullandı:
Politika değişikliğinin etkinliği, rezerv seviyelerindeki iyileşme, dolarizasyonu artırmadan döviz korumalı mevduatların azaltılması, cari açığın düşürülmesi ve enflasyon beklentilerinin hafifletilmesine ilişkin gelişmeler, geçen hafta cuma günü açıkladığımız değerlendirmemizi doğruluyor.
Eylüldeki kredi düzenlemesini değerlendirdi
Fitch Ratings’in geçen yıl eylülde Türkiye’nin kredi notunu ‘B’ olarak teyit ettiğini ve not görünümünü “negatif”ten “durağan”a çıkardığını belirten Morales, şu bilgileri verdi:
Bu kararımız, Türkiye’nin ekonomi politikalarındaki değişimin makroekonomik ve finansal istikrarsızlık riskini azaltmada tutarlı olduğu yönündeki değerlendirmemizi yansıtıyordu. Eylülden bu yana mevcut politika ekseninin daha dayanıklı olduğuna ilişkin daha yüksek güvenimiz var.
Dış finansman koşullarındaki değişim
Morales, Türkiye’nin makroekonomi politikalarındaki tutarlılığın bazı önemli sonuçlar verdiğini dile getirerek, bunlardan ilkinin dış finansman koşullarındaki değişimde görüldüğünü söyledi.
Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primindeki gerileme
Piyasanın sadece kamuya açılmadığını, politika değişikliği sonrasında bankaların ve şirketlerin de dış finansmana erişim sağladığını anlatan Morales, Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primindeki gerileme dahil olmak üzere Türk ekonomisi için sevindirici gelişmeler kaydedildiğini vurguladı.
“Şu anki politikaların Türkiye’nin cari açığını azaltması için tutarlı”
Erich Arispe Morales, ekonomi politikalarının enflasyon beklentilerinin gevşemesinde ve enflasyonun kademeli olarak düşmesinde etkili olduğunu belirterek şöyle devam etti:
Ayrıca şu anki politikaların Türkiye’nin cari açığını azaltması için de tutarlı olduğu görüşündeyiz. Mayıs 2023’te 12 aylık bazda 60 milyar dolar seviyesinde olan cari açık düşmeye başladı ve yılı 45 milyar dolar seviyesinde kapattı. İleriye dönük ise ülkedeki cari açığın 2024’te Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYH) yaklaşık yüzde 2,6’sına ve 2025’te yüzde 2,2’sine düşmesini bekliyoruz. Bu oran, Türkiye ile benzer derecelendirmeye sahip diğer ülkeler için öngörülen ortalamanın altında.
Uluslararası rezervlerde daha fazla iyileşme beklentisi
Morales, Türkiye’nin uluslararası rezerv seviyelerinde iyileşme görüldüğüne işaret ederek, şu ifadeleri kullandı:
Baz senaryomuzda öngördüğümüz gibi eğer Türkiye ekonomi politikaları bu şekilde sürdürülürse bu noktada (uluslararası rezervlerde) daha fazla iyileşme göreceğiz. Politikaların sürdürülmesi durumunda uluslararası rezerv kapsamının 2025’te 4,5 aya yükseleceğini öngörüyoruz. Bu da Türkiye’nin rezerv karşılama oranının B notu kategorisindeki ülkeler için öngörülen seviyenin üzerine çıkması demek.
Kur Korumalı Mevduat 74 milyar dolara geriledi
Morales, kur korumalı mevduatlara ilişkin de önemli gelişmeler yaşandığını dile getirerek, bunlardan ilkinin Ağustos 2023 sonunda 130 milyar dolar olan kur korumalı mevduat büyüklüğünün 74 milyar dolara gerilemesi olduğunu söyledi.
“Döviz korumalı mevduatlardaki düşüş, finansal dolarizasyona yol açmadı”
Bu düşüşün, finansal dolarizasyonda kayda değer bir artışa yol açmadan gerçekleşmesinin çok önemli olduğunu vurgulayan Morales, şu değerlendirmede bulundu:
Sadece koşullu yükümlülüğün azaltılması değil, aynı zamanda bu mekanizmanın aşamalı olarak ortadan kaldırılmasının finansal dolarizasyonun artmasına yol açmaması önemli. Tüm bu gelişmeleri dikkate aldığımızda, eylül ayındaki değerlendirmemizden 6 ay sonra politika değişikliğinin sürdürüleceğine ilişkin güvenimizin arttığını söyleyebiliriz. Politika değişikliğinin etkinliği, rezerv seviyelerindeki iyileşme, dolarizasyonu artırmadan döviz korumalı mevduatların azaltılması, cari açığın düşürülmesi ve enflasyon beklentilerinin hafifletilmesine ilişkin gelişmeler, geçen hafta cuma günü açıkladığımız değerlendirmemizi doğruluyor.
“Politika değişikliği dış finansman koşullarında iyileşme sağladı”
Erich Arispe Morales, yabancı yatırımcıların Türkiye hakkındaki kararlarında “küresel ekonomideki gelişmeler, büyüme beklentileri, para politikası ve siyasi gelişmeler” gibi çeşitli faktörlerin etkili olduğunu belirterek, şöyle konuştu:
Fark ettiğimiz bir gelişme var ki politika değişikliği Türkiye’de sadece makroekonomik finansal istikrar riskini azaltmakla kalmadı, aynı zamanda dış finansman koşullarında da bir iyileşme sağladı ve bu çok önemli. Bu bağlamda, politika çerçevesinin güvenirliliği, dayanıklılığı ve tutarlılığına ilişkin değerlendirmeler, yabancı yatırımcı beklentilerinde önemli bir yol oynadı ve oynamaya da devam edecek.
Enflasyon öngörüleri
Fitch Ratings Kıdemli Direktörü ve Türkiye Analisti Morales, gelecek birkaç yılda önemli ölçüde düşüş beklenmesine rağmen enflasyonun Türkiye ekonomisi için temel politika zorluğu olmaya devam ettiğini dile getirerek şunları kaydetti:
Bu yılın ilk iki ayında gördüğümüz enflasyon, geçen yılın sonundan bu yana uygulanan bazı politika tedbirlerini yansıtıyordu. Bunlardan biri, yılbaşında asgari ücrete yapılan yüzde 49’luk zam. Bu durum iç talebe ve hane halkı tüketimine bir miktar ivme kazandırdı. Ayrıca, kamu harcamalarının ve kredi kartı kullanımının arttığını gördük. Bu faktörlerin, yılın ilk iki ayında enflasyonist baskıların artmasına yol açtığının farkındayız.
“TCMB öngördüğü enflasyon patikasına sahip olacağı beklentimizi koruyoruz”
Morales, bununla birlikte mali para kredi ve gelir politikalarının enflasyonu düşürme çabasıyla tutarlı olduğunu ve TCMB’nin bu yıl sonunda öngördüğü seviyeye yaklaşan aylık enflasyon patikasına sahip olacağına yönelik beklentilerini koruduklarını ifade etti.
Fitch Ratings’in enflasyon beklentisi: Yüzde 40
Öte yandan, TCMB’nin yüzde 36’lık enflasyon projeksiyonuna karşın Fitch Ratings’in enflasyon beklentisinin yüzde 40 seviyesinde olduğunu söyleyen Morales, şöyle konuştu:
Enflasyonun bu yıl ortalama yüzde 58 seviyesinde gerçekleşmesini ve yüzde 29’a inmesini bekliyoruz. Ancak enflasyon sadece bu yıl ve gelecek yıl için değil orta vadede Türkiye için temel bir politika sorunu olmaya devam ediyor.
Haber Kaynağı: Anadolu Ajansı (AA)